pantolon paçalarıma attı ellerini
izin vermedim kızdı:
- dur evlat, dur!..
ben alıskınım, dedi.
ezildim, utandım kendimden
altmısındaydı, ayakkabılarımı boyuyordu
gecenin bir yarısıydı
yüzündeki çizgiler anlamlı
gülümseyerek sordu:
- memleket evlat
- samsun amca, dedim.
samsun…
konusmak istemiyordum utancımdan
o basladı anlatmaya:
- üç oglum var evlat
biri doktor, ikisi polis
doktor olan çok benziyor sana.
ayakkabılarımı boyuyordu
ve yası altmıstı
eziktim ve sordum:
- neredeler simdi?
- bilmem, dedi
gülerek,
- aramıyorlar beni, sormuyorlar
arada bir haberleri geliyor
iyiler ya, bos ver gerisini
degistir evlat,degistir, dedi.
vurdu ayagıma
- utanıyorlar benden
boyacıyım ya hani.
bir keresinde hastaneden kovdu beni
sana benzeyen,
doktor olan yani
pismis üstüm basım, aldırmadı içeri
yıllar oldu görmedim hiçbirini.
bogazım dügümlendi yutkundum
- teyze yasıyor mu amca, dedim?
- yasıyor ya yasıyor, dedi.
bak karsıda o da,
ördügü patikleri satıyor.
döndüm gösterdigi tarafa
nur gibi yüzü
tombul elleriyle
patik örüyordu teyze
- erzurumluyum evlat, dedi
dadasım yani
yirmi yıldır yapıyorum bu isi
çocuklarımı ayakkabı boyayarak
okuttum ben…
sıktım dislerimi
ve sordum:
- amca kızmıyor musun çocuklarına
baksalar ya size,
niye çalıstırıyorlar hala
gecenin bu yarısı terminallerde.
- bu hamur çok su götürür evlat
bos ver dedi bos ver,
degistir hadi
hem sen arıyor musun ki babanı.
sustum….
- benim babam yok, dedim
küçükken ölmüs görmedim.
gülümsedi:
- anladım
sen ondan kızıyorsun benimkilere
- ne demek istedin amca, dedim.
altmısındaydı, ayakkabılarımı boyuyordu.
- benim babam da boyacıydı evlat, dedi
baba meslegi yani…
otuz sene oldu ben de görmedim babamı
öldü mü kaldı mı bilmiyorum
bu yüzdende onlara kızamıyorum
degistir evlat, degistir, dedi
utanarak vurdu ayagıma…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder